Tüketiciler Derneği’ne 2017 yılından bu yana 2 bin 885 şikayet yapıldı. Şikayetlerin yüzde 90’ına dönüş sağlanırken; Dernek Başkanı Işık, tüketicinin haklarının daha iyi savunulabilmesi ve korunabilmesi adına yapılması gerekenleri KIBRIS’la paylaştı:

 

  • “Hakem heyeti kuruldu”… Işık, Tüketicileri Koruma Yasası’nın çıkartılmasını sağlarken, tüketicilerin mağdur edilmeleri durumunda onların haklarını koruyabilecek sistemi de Ekonomi Bakanlığı’yla iş birliği halinde kurduklarını belirterek, bu noktada ‘hakem heyeti’ oluşturduklarını ifade etti. Hakem heyetinde alınan kararların mahkemeye gitmeden, mahkeme hükmünde bağlayıcı olduğu aktararak, tüketici haklarının artık güvence altında olduğuna da dikkat çekti.

 

  • “Tüketicilerin korunması için, önlem şart!”… KDV’nin amacına uygun olarak gümrük vergilerinin kaldırılması gerektiğini belirten Başkan, stopaj vergisinin de hala yürürlükte olduğuna işaret etti, devletin almakta olduğu vergi diliminin yüzde 62 olduğunu söyledi. Bu oranın Güney’de yüzde 19, dünya standartlarında yüzde 20’lerde olduğunu belirterek, “Bu vergi yükü altında yalnız tüketiciler değil, esnaf ve tüccar da etkileniyor. Tüketicilerin korunması için bu önlemlerin alınması şart.” dedi.

 

  • “Temel ihtiyaçların karşılanması sağlanmalı”… Evrensel tüketici haklarından en önemlisinin, temel ihtiyaçların karşılanması olduğunu aktaran Işık, piyasanın ucuzlatılması ve istikrara kavuşturulması gerektiğini belirterek, Yeni Zelenda, Hollanda, Avusturalya gibi yerlerden yeterli üretimin sağlanılmadığı şeylerin ithal edebilmesi gerektiğini belirtti, bu şekilde Güney’e kayan ekonominin de önünün alınabileceğini söyledi.

 

Emine Gül ÖZER

 

Bilinçli tüketimi ve tüketici haklarını savunmayı amaçlanarak her yıl 15 Mart’ta Dünya Tüketici Hakları Günü kutlanılıyor.

Toplumda bulunan herkes aslında bir tüketici statüsündeyken, tüketici hakları ise her tüketicinin bir mal hizmet alırken sahip olduğu haklara deniyor ve bu haklarsa evrensel kabul ediliyor.

Piyasalar ise dinamik yapıları nedeniyle yüksek rekabeti de beraberinde getiriyor. Bu rekabet ortamında, tüketici tarafında oluşabilecek mağduriyetlerin önüne geçmek açısından haklarımız büyük önem arz ediyor.

Ülkemizde bu bağlamda büyük rol oynayan Tüketiciler Derneği’nin Genel Başkanı Hasan Yılmaz Işık, derneğin, Tüketicileri Koruma Yasası’nın çıkartılmasını sağlarken, tüketicilerin mağdur edilmeleri durumunda onların haklarını koruyabilecek sistemi de Ekonomi Bakanlığı’yla iş birliği halinde kurduklarını belirterek, bu noktada ‘hakem heyeti’ oluşturduklarını ifade etti.

Işık, hakem heyetinde alınan kararların mahkemeye gitmeden, mahkeme hükmünde bağlayıcı olduğunu aktararak, tüketici haklarının artık güvence altında olduğuna da dikkat çekti.

Tüketiciler Derneği’nin internet sitesi üzerinden yapılan şikayetlerin değerlendirmeye alındığını ve tüketicinin mağduriyetinin giderilmesi açısından her türlü adımın atıldığını aktaran Başkan Işık, 2017 yılından bu yana 2 bin 885 şikayetin oluştuğuna dikkat çekerek, bunların yüzde 90’ının sonuçlandığını aktardı.

Mağduriyet karşısında ‘Alo 171’ hattına da şikayetlerini ileten başkan, tüketicinin haklarının mağdur edilmemesi üzerine yapılması gerekenleri de KIBRIS muhabiriyle paylaştı.

“Elektronik etiket yasası önemli”

 

   Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Hasan Yılmaz Işık, 15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü kapsamında fiyatların denetim altına alınması gerektiğini belirtti. Serbest piyasa ortamında bunun çok zorlu olduğunu aktaran Işık, “Serbest piyasa ortamında, fahiş fiyatların denetim altına alınması için birçok önlem gerekiyor. Türk Lirası’ndaki değer kaybından dolayı enflasyonun hızla yükselmesi piyasa ve fiyatların denetlenmesi zorlaşıyor. Devlette serbest piyasa karşısında fiyatlara müdahale edemiyor ancak bizim derneğimizin 2009 yılında çıkarttırdığı rekabet yasası var. Bu rekabet ortamında fiyatlar kendini belirliyor.” dedi.

Tüketicilerin bu noktada dikkat etmesi gerektiğini ve fahiş uygulama yapan yerleri tercih etmemeleri gerektiğini aktaran Işık, bu bağlamada Ekonomi Bakanlığı’nın attığı adımının olumlu sonuçlar doğuracağını kaydederek, şöyle söyledi:

“Fahiş fiyatla satış yapan yerlerden tüketicilerin almaması için Ekonomi Bakanlığı’nın uygulamaya geçireceği ‘elektronik etiket’ uygulaması bu noktada çok önemli. En azından tüketici hangi market ve satıcılardan fahiş fiyata ürün aldığını bilecek. Bu uygulamayla neresi daha uygunsa vatandaşın orayı tercih etmesi de sağlanabilecek.”

 

“Mağdurlar artmasın diye şikayetleri yayın altında tutuyoruz”

 

Tüketiciler Derneği olarak vatandaşın hakkını aramasını sağlamak amacıyla www.tuketicilerdernegi.org sitesi üstünden tüm şikayetlerin değerlendirildiğini belirten Başkan, 2016-2017 yılında güncelleştirilen siteye bu zamana kadar 2 bin 885 şikayet geldiğini belirtti. Yılda ortalama 400-500 şikayetin yapıldığını aktaran Işık, tüketicilerin yüzde 90’ının şikayetine dönüş sağlandığını söyledi.

Başka mağdurlar artmasın diye, şikayetleri yayın altında tuttuklarını aktaran Işık, “İnternet sitemizde tüketicilerin yaptığı şikayetlerle, aslında bir diğer Tüketicilerin hangi marketlerde mağdur edildikleri veya fahiş fiyattan ürün aldıklarını da herkese gösterme imkanı sunuyoruz.” dedi.

Dernek olarak Tüketicileri Koruma Yasası’nın çıkartılmasını sağlarken, tüketicilerin mağdur edilmeleri durumunda onların haklarını koruyabilecek sistemi de Ekonomi Bakanlığı’yla iş birliği halinde kurulduğunu belirten Başkan, bu noktada ‘hakem heyeti’ oluşturduklarını ifade etti.

Hakem heyetinde alınan kararların mahkeme hükmünde bağlayıcı olduğu aktaran Işık, “dolayısıyla burada asgari ücretin dört katına kadar olan konularda, mal ve hizmetlerin satış ve sağlanmasında tüketicilerin mağdur edilmeleri durumunda tüketiciler gerek derneğimize, gerek ‘Alo 171’ tüketici hattından bizlere ulaşmak suretiyle, mağduriyetlerini iletebilirler. Tüketici haklarına gelen tüm şikayetler, sitede de mevcut tutuluyor. Yıllardır, alfabetik sıraya göre kayıt altına alınıyor. Hangi firmaların şikayet edildiği noktasını da tüketiciye sağlama imkanı sunuyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

 

“Tüketicilerin korunması için, önlem şart!”

 

Bu pahalılık ortamında tüketicilerin ciddi oranda mağduriyete uğradığını ve korunamadığını aktaran Işık, bu bağlamda alınması gereken önlemler olduğunu vurguladı, “bunlar nedir dersek, öncelikle hükümetin uygulamakta olduğu yüksek vergiler gözden geçirilmeli ve KDV’nin amacına uygun olarak gümrük vergilerinin kaldırılması gerekiyor. KDV bir ara gümrük vergileri kaldırılacağı öngörüsüyle yürürlüğe konmuştu. Ancak bırakın kaldırılmayı, ondan önce uygulamaya konan stopaj vergisi bile kaldırılmadı. Ancak KDV yürürlüğe girdiğinde de stopaj vergisi yürürlükten kaldırılmadı ve çifte vergi alımına gidildi.” ifadelerini kullandı.

Devletin almakta olduğu yüzde 62’lik bir vergi oranı olduğuna işaret eden Başkan, “bu oran güney’de yüzde 19 iken dünya oranında yüzde 20’lerde.. Burada hükümetin siyasilerin sorumsuzluğundan kaynaklanan bir vergi yükü altında yalnız tüketicilerin değil, esnaf ve tüccarın da kepenk kapattığı aşikar. Bu vergiler o yüzden gözden geçirilmeli. Bunların talebini çok kez de yaptık.” dedi.

 

“Esnafın hakları Türkiye işbirliğinde korunmalı”

 

Tüketiciler Derneği Başkanı Hasan Yılmaz Işık, esnafın haklarının korunması gerektiğini örneklemeyle aktardı “Rum tarafına mukayese olarak konuşursak, Rum’a giden Türkiye ürünleri gümrüksüz gidiyor, gümrük vergisinden muaf tutuluyor. Çünkü Avrupa Gümrük Birliği kapsamında Türkiye’nin Avrupa’ya ihraç ettiği ürünler vergiden muaftır. Rum tarafı da Yunanistan üzerinden bu hakkını kullanıyor.” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.

Rum’da durum buyken, esnafın güneyle rekabet edecek gücünün kalmadığını aktaran Işık, bu durumda bunu Türkiye’yle iş birliği içerisinde ele almanın şart olduğunu aktardı.

Yeterli üretimin olmamasından dolayı bugün piyasa da et fiyatlarının da bin TL üzerinde tüketiciye satılmaya çalışıldığını, insanların artık etini güneyden almaya gittiğinde tüm alışveriş ihtiyacını da oradan karşıladığını aktaran Işık, “Bu noktalarda önlem alınması, piyasanın ucuzlatılması ve istikrara kavuşturulması için ihracat politikaları var. Serbest piyasa derken, kapalı ekonomi değil. Dolayısıyla sizin yeterli olmadığınız ürünleri ithal ederek, karşılamak zorundasınız ki evrensel tüketici haklarından biri de temel ihtiyaçların karşılanmasıdır. Bunu yapmak için de Rum’un yaptığı gibi, Yeni Zellenda, Hollanda, Avusturalya gibi yerlerden ithal edebilmen lazım. Dolayısıyla derneğimiz tüm bunları hükümetlere ve ilgili makamlara her zaman iletiyor. En kısa zamanda bu konuya da çözüm bulunabilir umarım.” dedi.