Türkiye Ekonomisi

TÜRKİYE EKONOMİSİ

  1. BAŞARILI EKONOMİ
  • Hızla gelişen ekonomi; 2002 yılında 231 milyar ABD doları olan GSYİH, 2014 yılında üç kattan fazla artarak 800 milyar ABD dolarına yükseldi (TÜİK)
  • İstikrarlı ekonomik büyüme; 2002 ve 2014 yılları arasında reel GSYİH yıllık ortalama % 4,7 arttı (TÜİK)
  • Yıllık ortalama % 3,6 oranındaki reel GSYİH büyüme hızıyla 2014-2016’da OECD üyesi ülkeler arasında en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olması beklenen ve gelecek vadeden bir ekonomi (OECD, Şubat 2015)
  • 2013 yılında dünyanın en büyük 16. ekonomisi ve AB bölgesi ile karşılaştırıldığında en büyük 6. ekonomi (Satın Alma Gücü Paritesi’ne göre GSYİH, IMF WEO)
  • Son 10 yılda 144 milyar ABD doları doğrudan yabancı yatırım çeken kurumsallaşmış ekonomi (TCMB)
  • 2004 ve 2014 yılları arasında % 250 artışla 158 milyar ABD dolarına yükselen ihracat hacmiyle dinamik ve olgun bir özel sektör (TÜİK)
  1. NÜFUS
  • 77,7 milyonluk nüfus (2014, TÜİK)
  • AB ile karşılaştırıldığında en kalabalık genç nüfus (Eurostat)
  • Yarısı 30,7 yaşın altında nüfus (2014, TÜİK)
  • Genç, dinamik, eğitimli ve çok kültürlü nüfus
  1. NİTELİKLİ VE REKABETÇİ İŞ GÜCÜ
  • 29,2 milyonu aşkın genç, eğitimli ve motive profesyonel (2014, TÜİK)
  • Artan çalışan verimliliği
  • 183’ten fazla üniversiteden yıllık yaklaşık 610.000 mezun (2012, ÖSYM)
  • Yarısı meslek liseleri ve teknik liselerden olmak üzere 700.000’in üzerinde lise mezunu (2012, TÜİK)
  1. LİBERAL VE YENİLİKLERE AÇIK BİR YATIRIM ORTAMI
  • 1997 yılından bu yana doğrudan yabancı yatırım üzerindeki kısıtlamalar açısından OECD üyesi ülkeler arasında ikinci en büyük reformcu (OECD DYY Düzenlemeleri Kısıtlayıcılık Endeksi 1997-2012)
  • Ortalama 6 günde şirket kurulumu sunan iş dostu bir ortam (OECD’ye üye ülkelerde bu süre 11 günü aşmaktadır) (Dünya Bankası İş Yapma Raporu 2014)
  • Son derece rekabetçi yatırım koşulları
  • Güçlü bir sanayi ve hizmet kültürü
  • Tüm yatırımcılara eşit muamele
  • 2014 yılında yaklaşık 41.397 yabancı sermayeli şirket (Ekonomi Bakanlığı)
  • Uluslararası tahkim
  • Transfer garantisi
  1. ALTYAPI
  • Ulaşım, telekomünikasyon ve enerji sektörlerinde yeni ve gelişmiş teknik altyapı
  • Son derece gelişmiş, düşük maliyetli deniz ulaşımı
  • Orta ve Doğu Avrupa’ya demir yolu ile ulaşım avantajı
  • İyi yapılandırılmış ulaşım imkânları ve çoğu AB ülkesine doğrudan sevkiyat mekanizması
  1. MERKEZİ KONUM
  • Doğu-Batı ve Kuzey-Güney arasında doğal bir köprü işlevi görerek önemli pazarlara giden etkili ve uygun maliyetli bir çıkış noktası
  • Avrupa, Avrasya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki 1,5 milyar müşteriye kolay erişim imkânı
  • Toplam GSYİH’leri 25 trilyon ABD doları olan çok sayıda pazara erişim
  1. AVRUPA’NIN ENERJİ KORİDORU VE TERMİNALİ
  • Doğu ile Batı’yı birbirine bağlayan önemli bir enerji terminali ve geçidi
  • Dünyadaki kanıtlanmış birincil enerji rezervlerinin % 70’ten fazlası Türkiye’ye oldukça yakın bölgelerde yer alırken, en büyük enerji tüketicisi konumundaki Avrupa, Türkiye’nin batısında yer alarak ülkeyi enerji transferinde kilit nokta, bölgede ise bir enerji terminali yapmaktadır
  1. DÜŞÜK VERGİLER VE TEŞVİK OLANAKLARI
  • % 33’ten % 20’ye düşen Kurumlar Vergisi
  • Kurumlar Vergisi’nden tamamen veya kısmen muafiyet ve işverenlerin sosyal güvenlik payına destek gibi Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, Sanayi Bölgeleri ve Serbest Bölgeler için uygulanan vergi avantajlarının yanı sıra arazi tahsisi
  • Ar-Ge Kanunu
  • Stratejik yatırımlar, büyük ölçekli yatırımlar ve bölgesel yatırımlara yönelik teşvikler
  1. AB İLE 1996’DAN BU YANA GÜMRÜK BİRLİĞİ
  • AB ile 1996’dan beri yürürlükte olan Gümrük Birliği ve 20 ülke ile Serbest Ticaret Anlaşması
  • Üzerinde çalışılmakta olan yeni Serbest Ticaret Anlaşmaları
  • AB ile yürütülen katılım müzakereleri
  1. BÜYÜK İÇ PAZAR
  • 2002-2014 arasında 0,1 milyondan 39,9 milyona ulaşan genişbant internet abonesi sayısı (BTK, TÜİK)
  • 2002-2014 arasında 23 milyondan 71,9 milyona çıkan cep telefonu abonesi sayısı TÜİK)
  • 2002-2014 arasında 16 milyondan 57 milyona ulaşan kredi kartı kullanıcısı sayısı (Bankalararası Kart Merkezi)
  • 2002-2014 arasında 33 milyondan 166,5 milyona yükselen hava yolu yolcusu sayısı (TÜİK)
  • 2002-2014 arasında 13 milyondan 35,9 milyona ulaşan yabancı turist sayısı (TÜİK)

KIBRIS EKONOMİSİ

KKTC’nin tarım, hafif sanayi ve hizmetler sektöründe geniş yatırım imkânları mevcuttur. Sulu tarım ve hayvancılık teşvik edilerek potansiyel gelişme imkânlarından faydalanmak mümkündür. Dünya gıda maddeleri talebinin hızla arttığı bir ortamda tarım ve hayvancılık ürünlerine dayalı modern teknolojilerin uygulandığı sanayi dallarının geliştirilmesi mümkündür.

Bu itibarla, hizmet sektörünün yanında, tarıma dayalı işlenmiş ürünler sanayii olmak üzere, potansiyeli olan sektörlerde ekonominin ihracata dayalı bir yapıya kavuşturulmasında fayda vardır. İhracata dönük bir üretim yapısı tesis edebilmek için, bu yönde üretim yapan firmaların, ham madde ve ekipmanlar ile ithalat teşviki, uygun kredi kullanımı ve ucuz enerji sağlanması gerekmektedir.

Küçük ve orta ölçekli işletmeler şeklinde kurulup teşvik edilecek sanayi sektörü ekonominin sürükleyici sektörü olarak kabul edilebilir.

KKTC’de yatırım eğiliminin düşük olması, kalkınma hızının da düşük olmasına sebep olmaktadır. 1990-1999 yılları arasında toplam yatırımların GSMH içindeki payı %15-20 seviyesinde gerçekleşmiştir. Ülkede tasarruf oranının düşük seyretmesi, aynı zamanda yurt dışına artan miktarlarda kaynak akışının bulunması, yatırım miktarını olumsuz yönde etkilemektedir.

Tamamen liberal bir para-kambiyo rejimine sahip KKTC’de ekonomiye kaynak yaratacak bir sermaye piyasasının kurulması sağlanmıştır. Ekim 1997 tarihinde KKTC Menkul Kıymetler Borsası, İMKB ile iş birliği içinde faaliyete geçmiştir.

Ülkede ticarî bankacılık, ihtisas bankacılığı ve off-shore bankacılığı alanlarında gelişmeler sağlanmış ve finans sektörü cazip hale getirilmeye çalışılmıştır. Ülkede 38 banka bulunmakta iken, 6 bankanın krize girmesi ile 2001 yılında malî sektörün rehabilitasyonu yapılmıştır. Bugün yapılan bankacılık operasyonu sonucu, 29 banka ile bankacılık sektörü devam etmektedir.

KKTC’den yurt dışına akan kaynakların ülke içinde tutulabilmesi ve yatırımlara kanalize edilebilmesi için, bankacılık sektörüne olan güvenin artırılması gerekmektedir. Bu güvenin yaratılabilmesi için ise bankalar ve diğer finans kuruluşlarına ilişkin mevzuatın yenilenerek milletlerarası standartlara uygun hale getirilmesi, teftiş ve denetimin etkin bir şekilde yapılması gerekmektedir.

Diğer taraftan, adanın su ve enerji sıkıntısının bulunması, yatırımları engelleyen önemli bir faktör olmaktadır. KKTC’nin ekonomik kalkınmasında en önemli alt yapı yatırımlarını su ve enerji ihtiyacının karşılanmasına yönelik projeler teşkil etmektedir. Turizm sektörünün, ekonomide hedeflenen oranda belirleyici olamamasının temelinde, milletlerarası alanda siyasî yönden tanınmamış olmaktan ziyade yetersiz enerji, ulaşım ve su kaynaklarının bulunmamış olması yatmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasındaki mevcut ekonomik ve ticarî ilişkiler devamlı olarak gelişen ve derinleşen bir şekilde, ülkenin potansiyel imkânlarını artırıcı, yönlendirici ve diğer ülkeler ile ekonomik ve ticarî zemini oluşturucu tarzda çok yönlü olarak devam etmektedir. Bu ilişkiler, iki ülke arasında imzalanan yasal alt yapıya dayandırılmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında imzalanan anlaşmalar ve protokoller, iki ülke arasındaki ilişkileri yeni bir strateji ve iş birliği çerçevesinde kurumlaştırmayı esas alan bir yapıya kavuşturmayı hedeflemektedir. Bu hedefe ulaşabilmek için, 31 Mart 1998 tarihinde yapılan ortaklık konseyi toplantısında; gümrüklerin işleyişi, serbest ticaret koşulları çerçevesinde mal, hizmet ve sermaye akışı ve serbest dolaşımı, teknoloji transferi ve yatırımların akışını sağlayacak bir Ortak Ekonomik Alan oluşturulması kararlaştırılmıştır. Yani bu ekonomik iş birliği bir nevi gümrük birliği ve tek pazar oluşturulması şeklinde düşünülebilir.