Ekonomist Taner Derviş, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesine göre Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Elektrik Şebekeleri arasında Kablo ile Enterkonnekte bağlantı kurulabileceğini ifade etti.

Derviş, “BM Deniz Hukuku Sözleşmesi, Euroasia Projesi, geleceğin enerji stratejisi, Doğu Akdeniz’deki gaz rezervleri ve Kıbrıs Türk halkının statüsü” isimli bir rapor hazırlayarak Türkiye’den nasıl Kablo ile Enterkonnekte bağlantı kurulabileceğini anlattı.

İşte Ekonomist Taner Derviş’in raporunun tam metni:

Bu Raporda Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi ile sağlanan haklar, EuroAsia projesi, Geleceğin Enerji stratejisi, Doğu Akdenizdeki Gaz Rezervleri ve Kıbrıs Türk Halkının Statüsü  kapsamlı bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur.

I-ÖZET

Doğu Akdeniz Gaz Projelerinin Gerçekleşme Olasılığı Zayıf

  • Avrupa Birliği 2030 yılına kadar doğal gaz tüketimini % 30 oranında azaltma, 2050 yılı itibarı ile de sonlandırma kararı almıştır. Bu karar nedeniyle, Avrupanın gaz talebi kısa vadeli olup, uzun vadede Avrupaya ulaşacak East Med gaz yatırım projelerinin potansiyeli önemli oranda zayıflamıştır. Bu aşamada, Avrupanın mutasavver East Med projelerinden bir beklentisi yoktur.
  • Kıbrıs Rum Yönetiminin bu güne kadar bulduğu gaz rezervleri ölçek itibarı ile küçük olup, bölgesel ve global piyasalar için önem arzetmemekte, ilaveten çıkarılması büyük maliyet ve uzun bir süre gerektirmektedir.
  • Kıbrıs Rum Yönetiminin bulduğu gaz rezervlerinin Kıbrıs Sorununa gerçekçi bir katkısı veya etkisi yoktur.
  • Amerika Birleşik Devletlerinin 8 Nisan 2022 tarihli beyanatı ile East Med Projesi sonlandırılmış olup, uzun vadede temin edilecek gaza ihtiyaç duyulmadığı,enerjide hedefin yeşile geçiş olduğu teyit edilmekte ve ara dönemde LNG kullanımı ile Şebeke bağlantılarının öneminevurgu yapılmaktadır.

Kıbrıs Türk Halkı Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinde öngörülen  haklardan yararlanabilir.

  • Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinin 140. Maddesine göre deniz yataklarındaki faaliyetler tüm insanlığın çıkarı ve yararı doğrultusunda yürütülecek, özellikle kalkınmakta olan devletlerin ve tam bağımsızlıklarına kavuşmamış veya Birleşmiş Milletler tarafından tanınmış diğer bağımsızlık ve özerklik statülerine kavuşmamış halkların çıkarları ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulacaktır.
  • ilkesi temelinde, BM tarafından tanınmamış olmasına rağmen, KKTC Halkı bölgedeki deniz yataklarında bulunan haklardan yararlanabilir, bölgede  keşif yapabilir ve doğal kaynakları işletebilir, kablo ve borular döşeyebilir. Bu madde kapsamında, Türkiye ile Kuzey Kıbrıs elektrik şebekeleri  arasında kablo ile enterkonnekte  bağlantı kurulabilir.

İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan Elektrik Şebekelerini Kablo Sistemi ile Birbirlerine  Bağlayan EuroAsia Projesi

  • Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinin 79. Maddesine göre, sahildar ülkenin hakları korunmak koşulu ile, kıta sahanlığı üzerine denizaltı kabloları döşenmesi engellenemez.
  • İsrail- Güney Kıbrıs-Yunanistan elektrik şebekelerini denizaltı kablo sistemi ile birbirlerinebağlayan EuroAsia projesi,geleceğinenerjistratejisi ile uyumlubir örnekti

Enerji Sektöründe  Gelecek,  Yeşil Enerjide ve Şebekeler arası Bağlantıdadır

  • Enerjide temel hedef yeşil enerji sisteminegeçiş olup, geleceğin enerji stratejisi ara dönemde LNG kullanımı ile ülkeler arası şebeke bağlantılarının yapılması  olarak özetlenebilir.  EastMed gaz projesi ise  geçmişte kalmıştır
  • Şebekeler arası bağlantılar, temiz enerji sağlayan yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesini sağlar ve ülkeler/ Şebekeler arası elektrik ticaretini mümkün kılar.

 

  • Avupa Birliğinin ileriye yönelik enerji stratejisi yeşil enerji sistemine geçiş olup, öngörülen strateji, ülkeler arası elektrik bağlantılarının yapılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi, elektrik şebekelerininyenilenmesi ve enerji depolaması olarak özetlenebilir

.II-BİRLEŞMİŞ  MİLLETLER   DENİZ  HUKUKU  SÖZLEŞMESİ 

TEMELİNDE  ÜLKELERİN  VE  HALKLARIN  HAKLARI

Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinin 79. ve 140. Maddeleri Kapsamında Değerlendirme

Madde 79: Kıt’a sahanlığı üzerine denizaltı kabloları ve boru döşenmesi

1.İşbu maddeye uygun olarak,  bütün devletlerin kıt’a sahanlığı üzerine denizaltı kabloları ve  boru döşeme hakkı vardır.

2.Kıt’a sahanlığı   üzerinde keşif ve  araştırma yapmak, doğal kaynakları   işletmek,  borulardan kaynaklanan kirlenmeyi önlemek, azaltmak ve kontrol etmek amacıyle makul tedbirler alma hakkı saklı kalmak kaydıyla, sahildar devlet sözkonusu kabloların  ve borularının döşenmesini veya bakımını engelleyemez.

3. İşbu Kısmın hiç bir hükmü, sahildar devletin, ülkesine veya kara sularına giren kablolara veya borulara uygulanacak şartları tespit etme hakkına veya kendi kıt’a sahanlığında keşif yapmasına veya kaynakları işletmesine veya  kendi yetkisi altındaki sun’i adaların, tesis veya yapıların işletilmesine ilişkin olarak yerleştirilmiş bulunan veya bu amaçlarla kullanılan kablo ve  borular üzerindeki yetkisine halel getirmez.

4-Kıt’a sahanlığına döşenecek kablo ve  borularının takip edeceği hat sahildar devletin onayına tabidir.

Madde 140: İnsanlığın çıkarı     

Deniz yataklarında ve deniz tabanlarındaki faaliyetler, ülkelerin sahildar olup olmadığına bakılmaksızın  ve  coğrafi konumlarından bağımsız olarak, tüm  insanlığın çıkarı ve yararı doğrultusunda yürütülecek, özellikle kalkınmakta olan devletlerin ve tam bağımsızlıklarına kavuşmamış veya Birleşmiş Milletler tarafından tanınmış diğer bağımsızlık ve özerklik statülerine kavuşmamış halkların çıkarları ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulacaktır.

Tüm  insanlığın ve halkların  çıkarı ve yararı ilkesi temelinde, BM tarafından tanınmamış olmasına rağmen, KKTC Halkı Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinin 140. maddesinde öngörülen haklardan yararlanabilir. Bu bağlamda,  Kıbrıs Türk Halkı bölgedeki  deniz yataklarındaki haklardan yararlanabilir,  bölgede  keşif ve araştırma  yapabilir, doğal kaynakları işletebilir, kablo ve borular döşeyebilir. Bu madde kapsamında, Türkiye ile Kuzey Kıbrıs elektrik şebekeleri  arasında kablo ile  enterkonnekte bağlantı kurulabilir.

III-EUROASIA  INTERCONNECTOR  PROJESİNİN  TANIMI

“EuroAsia Interconnector”,  2000 MW kapasiteye sahip  Avrupa Birliği projesi olup,  İsrail- Güney Kıbrıs-Yunanistan ulusal elektrik şebekelerini, 1,208 km uzunluğunda denizaltı kablo sistemi ile birbirlerine  bağlamayı amaçlamaktadır.

Projenin Temel Hedefleri

1-AB üyesi Güney Kıbrıs’ın enerji izolasyonunu sona erdirmek.

2-İsrail ve Güney Kıbrıs gaz kaynakları ve  yenilenebilir enerji kaynakları ile Avrupa Birliğine elektrik enerjisi sağlamak.

Projenin Kapsamı ve İnşaat Süresi

EuroAsia Interconnector, İsrail-Kıbrıs arası 310 km,  Kıbrıs-Girit arası 898 km olmak üzere toplam 1,208 km uzunluğunda olup, azami derinlik deniz seviyesinin 3000 km altındadır. Projenin inşaat süresi 2-4 yıl olarak belirlenmiştir.

Proje ile Sağlanacak Elektrik Arzı

Projenin gerçekleşmesi  ile,  pikte 2 milyon hane  olmak üzere 3 milyon hane halkının elektrik ihtiyacı karşılanabilecektir.

Proje Finansmanı

Proje, Avrupa Birliği Enerji fonlarından yararlanma olanağına sahiptir. Avrupa Birliği Fonları 2021-2027 dönemi için  42.3 milyar euro olarak öngörülmüştür.

IV-ENERJİ SEKTÖRÜNDE GELECEK YEŞİL ENERJİDE VE ÜLKLER ARASI  ŞEBEKE  BAĞLANTILARINDADIR

Geleceğin Enerji stratejisine ilişkin  değerlendirme aşağıda özetlenmiştir.

1-Enerjide temel hedef yeşil enerji sistemine  geçiş olup, geleceğin enerji stratejisi ara dönemde LNG kullanımı ile ülkeler arası şebeke bağlantılarının yapılması  olarak özetlenebilir. EastMed gaz projesi ise  geçmişte kalmıştır.

2-Avupa Birliğinin ileriye yönelik enerji stratejisi yeşil enerji sistemine geçiş olup, öngörülen strateji,  ülkeler arası elektrik bağlantılarının yapılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi, elektrik şebekelerinin  yenilenmesi ve enerji depolaması olarak özetlenebilir. Bu strateji temelinde, Avrupa Birliği 2030 yılına kadar doğal gaz tüketimini % 30 oranında  azaltma,  2050 yılı itibarı ile de sonlandırma kararı almıştır.

3- Elektrik Şebeke bağlantıları, yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesini sağlar; Ülkeler/ Şebekeler arası elektrik ticaretini mümkün kılar; Elektrik üretimi ve elektrik tüketimi arasında denge kurmak  suretiyle şebeke istikrarının sağlanmasına hizmet eder.

4- İsrail- Güney Kıbrıs-Yunanistan elektrik şebekelerini denizaltı kablo sistemi ile birbirlerine  bağlayan EuroAsia projesi,  geleceğin  enerji  stratejisi ile uyumlu  bir örnektir.

V-KIBRIS  RUM YÖNETİMİNİN  DOĞAL GAZ  KEŞİFLERİNİN 

GLOBAL VE  BÖLGESEL   PİYASALAR  AÇISINDAN  ÖNEMİ

Son günlerde ses getiren, Kıbrıs Rum Yönetimi adına Eni/Total Enerji şirketlerinin    6.Blokta Ağustos 2022 ve Aralık 2022 tarihlerinde bulduğu 2@2.5 tcf (trilyon kübik ft) tutarındaki doğal gaz miktarı Kıbrıs’ın ihtiyaçları için kısmen tatminkar olmakla birlikte, bölgesel ve global piyasalar için önem arzetmemektedir. Bu keşif ile birlikte, Kıbrıs Rum Yönetiminin  5-6-7-10-11 numaralı bloklarda gerçekleşmesi beklenen gaz rezervi 13 tcf (trilyon kübik ft) civarına yükselmekte ancak ölçek itibarı ile  bölgesel ve global piyasalar için önem arzetmemektedir. Mısır’ın 30 tcf (trilyon kübik ft) Zohr gaz sahasına yakınlıkları ve jeolojik benzerlikleri nedeniyle, Eni/Total Enerji şirketleri 6.blokta, ExxonMobil ise  5. ve  10. bloklarda keşiflerine devam etmektedirler.

Bu bağlamda, Kıbrıs Rum Yönetiminin bulduğu gaz rezervlerinin Kıbrıs Sorununa gerçekçi bir katkısı veya etkisi yoktur.

VI-KIBRIS  RUM  YÖNETİMİNİN  TARAF  OLDUĞU  EAST MED    

GAZ  PROJELERİNİN  ÖNÜNDEKİ  ENGELLER

East Med gaz projelerinin önündeki engeller 2 başlık altında özetlenmiştir.

1-Avrupa Birliğinin mutasavver East Med gaz projelerinden bir

beklentisi yoktur.

a)Avrupa Birliği 2030 yılına kadar doğal gaz tüketimini % 30 oranında  azaltma,  2050 yılı itibarı ile  de sonlandırma kararı almıştır. Bu karar nedeniyle, Avrupanın talebi kısa vadeli olup, uzun vadede Avrupa pazarına ulaşabilecek  East Med gaz yatırım projelerinin  potansiyeli önemli ölçüde zayıflamıştır. Bu bağlamda, Avrupanın mutasavver East Med projelerinden bir beklentisi yoktur. Avrupa Birliği 2030 ve 2050 hedeflerinde değişiklik yaparak,  uzun vadede gaz ihtiyacı talep ettiği takdirde East Med projeleri hayata geçirilip Avrupaya doğal gaz sevkedilebilir.

b)Eastmed ve yeni gaz projeleri için  5-7 yıl yatırım süresi ve 20 yıl  faaliyet süresi gerekli olmaktadır. Bu nedenle, Avrupa Birliğinin 2030 hedefi, EastMed ve yeni gaz projelerinin gerçekleşmesini engellemektedir.

c) Avrupa Birliğinin talebi kısa vadeli olup, yatırım gerektiren ve uzun vadede piyasalara giriş yapacak projeler ekonomik açıdan karlı görülmemektedir.  Nitekim Rusyga gazı, elan faaliyette olan tesislere sahip Norveç, Azerbaycan, ABD ve Cezair’den temin edilen doğal gaz ve sıvılaştırılmış gaz ile kısmen ikame edilmektedir.

2-Güney Kıbrısın gaz rezervleri bölgesel ve global piyasalar için önem arzetmemektedir.

Kıbrıs Rum Yönetiminin bu güne kadar bulduğu gaz rezervleri ölçek itibarı ile küçük olup, bölgesel ve global piyasalar için önem arzetmemekte, ilaveten  gazın çıkarılması büyük maliyet gerektirmekte ve AB piyasasına giriş uzun vadede mümkün olabilmektedir. Avrupa Birliğinin 2030 hedefi,  yeni gaz projelerinin gerçekleşmesini engellemektedir.

VII-DOĞU  AKDENİZDE  İSRAİL  VE  KIBRIS  ARASINDAKİ  GAZ  

 REZERVLERİNİN  PAZARLAMA  SORUNLARI

İsrail ve Kıbrıs arasında 700 bcm (milyar metre küp) dogal gaz rezervi olduğu tahmin edilmektedir. Gerçekleşmesi durumunda, bu  kaynaklardan Avupaya yılda 25bcm (milyar kübik metre) gaz sevkiyatı yapılabilir. Bu da Rusyanın Avrupaya sağladığı gazın % 16’sına tekabül eder. Ancak, elan kesinleşmemiş bu kaynakların geliştirilmesinde aşağıda belirlenmiş önemli engeller söz konusudur.

1-Avrupa Birliği 2030 yılına kadar doğal gaz tüketimini % 30 oranında azaltma,    2050 yılı itibarı ile sonlandırma  kararı almıştır. Bu karar nedeniyle, Avrupanın talebi kısa vadeli olup,  uzun vadeli East Med gaz yatırım projelerinin Avrupa pazarına yönelik potansiyeli önemli oranda zayıflamıştır. Bu bağlamda,  Avrupanın mutasavver East Med projelerinden bir beklentisi yoktur.

2-Yukarda belirtilmiş gelişmelere  ilaveten, enerji üretim alanında faaliyet gösteren Energean ile enerji ticaretinde faaliyet gösteren VTTV şirketlerinin ortaklığında Vasiliko’da oluşturulması tasarlanan merkezden LNG ihraç edilmesi öngörülmektedir. Elan kesinleşmemiş ve tasarı aşamasında olan  projenin gerçekleşmesi durumunda İsrail kaynaklarından Güney Kıbrıs ekonomisine rekabet edici fiyatlarla doğal gaz sağlanabilecektir.

VIII-AB-MISIR-İSRAİL ORTAKLIĞINDA SÜRE SORUNU

Avrupanın  gaz ihtiyacı 2030 tarihi ile kısıtlı olduğu cihetle,  sadece faaliyette olan tesislerden gaz sağlanması uygun görülmektedir. Bu bağlamda, Avrupanın mutasavver East Med projelerinden bir beklentisi yoktur. Nitekim, tek istisna 2030 tarihi ile kısıtlı AB-Mısır-İsrail ortaklığı çerçevesinde imzalanmış olan mutabakat ile sağlanan gaz temin anlaşmasıdır.

 

SON-EURO ASIA PROJESİ